Güneş her zaman doğudan doğar batıdan batar ama her zaman aynı
yerden değil. Yazın daha kuzeye yakın bir yerden doğup gökte
bir yay çizerken bu yay gittikçe güneye kayar. Güneşin yıl
boyunca çizdiği bütün yaylar bir kuşak veya band oluştururlar.
Gezegen olup olmadığı hala tartışılan minik Pluto'nun hafif
kaçık yörüngesini saymazsak hemen hemen bütün gezegenlerin
Güneş'in etrafındaki dolanma düzlemleri aynı olduğundan onlar
da gökyüzünde bu kuşak içersinde hareket ederler. Bu kuşağa
burçlar kuşağı veya Zodyak denilir.
İnsanlar tarih boyunca gökyüzünde gördükleri yıldızları daha
iyi tanımlamak ve inceleyebilmek için onları gruplara
ayırmışlardır. Bu gruplar tamamen hayali sınırlarla
birbirlerinden ayrılırlar. Gruplamanın en büyük faydası bir
yıldızın gökyüzündeki konumunu kolaylıkla belirleyebilmektir.
Örneğin, Londra nerede diye sorulduğunda, 51 derece kuzey
enlemi ve sıfır batı boylamında cevabı pek bir şey ifade etmez
ama İngiltere'de denilince hemen anlaşılır. Yıldızların
konumlarını da gökyüzündeki koordinatları ile değil içinde
bulundukları takımyıldızın adıyla belirtmek daha pratiktir.
Bugün gökyüzünde resmen tespit edilmiş ve isimlendirilmiş
irili ufaklı 88 takım yıldız kümesi vardır. Bunlardan 12
tanesi burçlar kuşağına denk gelir, yani bu 12 takımyıldız
güneşin yıl boyunca çizdiği yay içinde yer alırlar ve her yıl
aynı tarihlerde gökyüzünde aynı konumlarda görülürler.
Bu takımyıldızların kapladığı alanlar eşit değildir ama
Babilliler binlerce yıl önce zaman hesaplarını kolaylaştırmak
için burçlar kuşağını 12 eşit parçaya bölmüşler, her parçaya
denk gelen yıldızlar kümesine bir ad vermişler ve birer
sembolle göstermişlerdir.
O zamanlar dünya kainatın merkezi, gökyüzü de onun etrafında,
üzerine yıldızların yerleştirildiği kristal bir küre olarak
düşünülüyordu. Yıldızların ve gezegenlerin dünya etrafında
dolanıp duran Tanrılar ve ruhlar olduklarına, Güneş ve Ay ile
birlikte gökyüzündeki konumlarının insanların kişiliklerini
etkilediğine, yaşamlarını şekillendirdiğine inanılıyordu. Bu
inanış astrolojinin temelini oluşturdu, yani astroloji tamamen
bir inanış sistemidir.
Astronomi ise bir bilim sistemidir. Dünyayı uzaydaki
milyarlarca gök cisminden biri olarak görür, bir bilim dalı
olarak diğer pozitif bilim dallarıyla, yani matematikle,
fizikle, kimya ile de ilişkilidir. Astronomiye göre burçlar
kuşağında 12 değil 13 yıldız kümesi vardır. Ophiuchus adı
verilen bu burç, akrep ve yay burçlarının arasında yer alır.
Astronomiye göre dünyanın hareketi sırasında salınım yapması
nedeniyle burçlar 4000 yıl öncesine göre bir burç
kaymışlardır.
Burçlar kuşağını 12 parçaya Babilliler bölmüşlerdir ama
gökyüzündeki yıldızları şekillendirmek ve Tanrılarla
özdeşleştirmek milattan önce 4000 yıllarına, Sümerlere kadar
uzanır. Örneğin Kova Burcu yani su taşıyan adam ta o
zamanlarda yeryüzüne ölmezlik suyu taşıyan Cennet Tanrısı
An'ın simgesi olarak kabul edilmişti. Babilliler'den sonra
gelen Mısır, Yunan, Roma gibi tüm kültürlerin yıldız
burçlarını görüş ve değerlendiriş şekilleri günümüz burç
tanımları ile hemen hemen aynıdır.
Eski uygarlıkların her bir yıldız kümesindeki parlak
yıldızların oluşturdukları şekilleri yeryüzündeki bir şekle
benzeterek adlandırdıkları söylenir ama bu pek akla yatkın
değildir. Yıldız burçlarına saatlerce bakılsa bile balık
burcundaki balık, yengeç burcundaki yengeç görülemez. İçinde
277 görülebilir yıldız bulunan Büyük Ayı'nın sadece en parlak
7 yıldızının oluşturduğu seklin ayı ile hiçbir alakası yoktur,
olsa olsa cezveye benzer.
Belki de bugün biz gökyüzünü 4000 yıl öncesi kadar net
göremiyoruz. Şehirlerin parlak ışıkları ve hava kirliliği
onları eskisi kadar parlak ve net görmemizi engelliyor.
Aslında içinde görülebilir yüzlerce yıldız bulunan bir
bölgedeki yıldız kümesinden, aynen tuvalette yer karolarındaki
siyah lekeleri çeşitli şekillere benzetenler gibi herkes
kendine göre bir şekil çıkartabilir.
Eski uygarlıkların yıldızları ve yıldız kümelerini bazı
şekillere benzeterek değil de mitolojik hikaye ve efsanelere
dayanarak adlandırmış olmaları daha mantıklı görünüyor.
Örneğin Batı kültürleri boğa, akrep, balık gibi isimleri
seçerlerken Çinliler kaplan, sıçan, yılan gibi isimleri
kullanmışlardır.
Zodyak, yani yıldız burçlarını şekillendirme ve isimlendirme
binlerce yıl önce Mezopotamya'da başladığı halde bu
devirlerden kalma yazılı belgeler çok azdır. Ancak eski Yunan
uygarlığından itibaren her türlü bilgi, rivayet ve efsane
yazılı hale getirilmeye başlanıldığından yıldız burçlarının
hikayeleri Yunan mitolojisi ile özdeşleştirilir.
Aslında balık, akrep, yay gibi burç isimleri o takım
yıldızların isimleri değil onları sembolize eden şekillerin
isimleridir. Burç isimleri genellikle her yerde aynıdır ama
yine de toplumuna göre ufak tefek farklar vardır. Örneğin her
yerde adı Virgin (bakire) olan burç Türkçe'de 'başak'
olmuştur.
Şimdi her bir burcun takımyıldızının ismini, sembolünün
İngilizce ve Türkçe isimlerini ve tarihlerini yazarak
mitolojideki hikayeleri neymiş ona bakalım.
- Aries / Ram / Koç (21 Mart-20 Nisan): Yunan mitolojisinde,
Argo gemisinde, Yason'un idaresi altında sefer yaparak 'Altın
Pösteki'yi arayan Argonot'un hikayesine dayanır. Altın postu
taşıyan koç sonunda gökyüzüne çıkarak burada yerini alır.
- Taurus / Bull / Boğa (21 Nisan-21 Mayıs): Tanrı Zeus boğa
kılığına girerek Prenses Avrupa'yı Girit adasına götürmeye
kalkışır. Boğa denizde yüzerek Avrupa ile birlikte kıyıdan
uzaklaşırken sadece vücudunun yarısı görünür onun için de
gökyüzünde yarım boğa şeklindedir.
- Gemini / Twins / İkizler (22 Mayıs-21 Haziran): Castor ve
Pollux, Sparta kraliçesinin oğullarıdırlar. Castor'un babası
Kral Tyndareous iken Pollux Kral Zeus'tan olmuştur dolayısıyla
ölümsüzdür. İki kardeş önceleri Argonotlar'a denizde yardımcı
olurlarken sonra gökyüzünde bütün gemilere yol göstermeye
başlamışlardır.
- Cancer / Crab / Yengeç (22 Haziran-22 Temmuz): Mitolojik
kahraman Herkül çok başlı Hydra ile savaşırken bir yengeç
kıskaçları ile ayaklarına tutunur. Herkül istemeden zavallı
yengeci ezer ve yengeç göğe, cennete yükselir.
- Leo / Lion / Aslan (23 Temmuz-23 Ağustos): Roma
mitolojisinde Lion, Ay'dan gelir, Herkül'ün başardığı 12 büyük
işin birincisinde onun tarafından öldürülür ve tekrar
gökyüzüne gönderilir.
- Virgo / Virgin / Başak (24 Ağustos-23 Eylül) : Bazı
kültürlerde adalet bazılarında hububat veya mısır
Tanrıçasıdır. Genel olarak dizine bir çocuk oturtmuş, bir
elinde zafer alameti hurma dalı, diğer elinde buğday başağı
olan bir genç kız olduğu kabul edilir.
- Libra / Scales / Terazi (24 Eylül-23 Ekim): Başlangıçta
Akrep Burcu'ndaki akrebin kıskaçları olarak düşünüldü.
Sonradan Romalılar bu tarihlerde gece ile gündüz eşit duruma
geldiklerinden denge ve eşitlik anlamında teraziyi kabul
ettiler. Terazi orijinal isimler içinde canlı bir varlığın
ismi verilmemiş tek burçtur.
- Scorpius / Scorpion / Akrep (24 Ekim-22 Kasım): Mitolojide
avcı Orion'u öldüren akrep bu burca ismini verir. Bu nedenle
de gökyüzünde Akrep yükselirken Orion takımyıldızı ufkun
altına iner, ikisi birlikte gökyüzünde bulunmazlar.
- Sagittarius / Archer / Yay (23 Kasım-22 Aralık): Yunan
mitolojisinde Tanrı Pan'ın oğlu ve okçuluğu ilk icat eden
Crosus olarak geçer. Yarı insan yarı canavar, ok ve yayını
akrebin kalbine doğrultmuş insan başlı bir at şeklindedir.
- Capricorn / Sea Goat / Oğlak (23 Aralık-20 Ocak) : Orijini
Yunanlılar'dan eskiye Babilliler'e gider. Yunan mitolojisinde
ise keçi kafalı Tanrı Pan olarak bilinir. Nil nehrine
daldığında canavar Typhon gelince aceleyle kaçtığı için alt
tarafı balık kuyruğu olarak kalmıştır.
- Aquarius / Water bearer / Kova (21 Ocak-19 Şubat): Bu da
orijini Mezopotamya'ya uzanan bir semboldür. Başlangıçta
dünyaya ölümsüzlük suyu döken Tanrı, kaz ve tavus kuşu
figürleriyle gösterilen bu burç Yunan mitolojisinde, Olimpus
dağına götürülüp orada Tanrı Zeus tarafından diğer Tanrılara
şarap dağıtmakla görevlendirilen bir çobanı temsil eder.
- Pisces / Fishes / Balık (20 Şubat-20 Mart) : Bu burç
Babilliler'den itibaren kuyrukları birbirlerine bağlı iki
balık olarak gösterilir. Romalılar'a göre ise nehre girip yine
canavar Typhon geldiğinde yüzerek kaçan Venüs ve oğlu
Cupid'dir.